1 Belirlilik ve heyecan 2 Vizyon 3 Kurumsal kültür 4 Sürekli öğrenme 5 Olumlu olmayı benimsetme 6 Kendinden akıllı personel alma 7 Güven kazanma 8 Sorumlu olabilme 9 Yersiz vaadlerden sakınma 10 Personele kurumu sevdirme
2024: Yutulabilen robotlar 2026: Akıllı elbise 2034: Güvenli Kuantum Internet 2036: Yapay zekânın yeni evrimi 2043: Hızlı genetik tarama 2047: Genetik müdahalede hızlı ilerleme 2055: Deniz üstü ve altında kentler
ÇekC: 9.6
Hırvat: 9.3
Fransa: 9.1
Almanya: 9.0
Finland: 8.6
İsviçre: 8.5
Italy: 8.1
Polonya: 7.2
İspan: 7.0
İng: 7.0
Belçika: 6.4
Norveç: 5.5
Hollan: 4.5
Türkiye: 4.2
Finlandiya %6.8
İsveç %6.6
İngiltere %5.1
İsviçre %4.6
İrlanda %4.4
Avusturya %4.4
Alman %3.8
Fransa %3.7
İspanya %2.9
Romanya %2.1
Yunanistan %1.6
Türkiye 0.9
Üniversitelerde böyle etkinliklerin yapılmasını önemsediğini söyleyen Zingat.com'un kurucu ortağı ve CTO'su Mehmet Erkek, "Hayatta her zaman iyi şeyler olmuyor. Benim de iyi, kötü birkaç girişimcilik hikayem var. Teknolojiyle birlikte değişim çok hızlı oluyor. Bazı insanlar işsiz kalırken bazılarına ise yeni iş kapıları açılıyor. Bu karışıklık içerisinde bir şeyler başarmak kolay değil. 7-8 yıl sektörde çalıştıktan sonra böyle bir girişimde bulundum. Bu çok önemli, mutlaka sektörde çalışıp deneyimlemek, problemi görmek ve çözüm ortaya koymak gerekiyor. Başka faktörler de var ama ancak ondan sonra kendi girişiminizi yapabilirsiniz. Bizim girişimimiz böyle oldu" dedi.
"ZİNGAT BENİM DÖRDÜNCÜ GİRİŞİMİM"
En başında başaramayacaklarını düşündüğünü aktaran Erkek, "Ama 'başaramayacağım' korkusuyla girişim yapmak doğru değil. Bu korkuyla girilirse zaten kaybedilir. Başaramayacağınızı düşündüğünüz yerleri görüp ona yönelik çözümler ürettiğiniz zaman başarılı olursunuz. Yine de başarısızlık söz konusudur. Kötü bir şey de değildir. Mesela, Zingat benim dördüncü girişimim. İlk girişimlerim başarısızlıkla sonuçlandı. Kaybedersiniz öğrenirsiniz, eğer oradan ders çıkarıyorsanız bu da bir başarıdır. Girişimcilere önerim, ilk problemde vazgeçmesinler, yeniden denesinler. Girişimcilik hayatı tozpembe değildir ama sonunda o tozpembe vardır. Başarılı olduk ama burada bırakmıyoruz, geldiğimiz nokta olmamız gereken nokta değil. Sürekli piyasayı dinleyeceğiz, kullanıcı odaklı çözümler üreteceğiz ve çok çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Geçen bir haberde, Türkiye'nin ilk spor inovasyon programı diye bir başlığa denk geldim. Kimse demiyor, Türkiye'nin ilk yurtdışına açılan spor uygulaması ya da servisi vs. diye. Herkes bir program yapıp bunu da memleketteki ilk işmiş gibi lanse etmenin peşinde. Punchline edebiyatı bize kazandırmayacak. Eğer bir haber Türkiye'nin ilk ibaresiyle başlıyorsa oradan koşarak uzaklaşıyorum ve ciddiye alamıyorum.
Sizce çok mu abartıyorum?, sanmıyorum.