Üniversitelerde böyle etkinliklerin yapılmasını önemsediğini söyleyen Zingat.com'un kurucu ortağı ve CTO'su Mehmet Erkek, "Hayatta her zaman iyi şeyler olmuyor. Benim de iyi, kötü birkaç girişimcilik hikayem var. Teknolojiyle birlikte değişim çok hızlı oluyor. Bazı insanlar işsiz kalırken bazılarına ise yeni iş kapıları açılıyor. Bu karışıklık içerisinde bir şeyler başarmak kolay değil. 7-8 yıl sektörde çalıştıktan sonra böyle bir girişimde bulundum. Bu çok önemli, mutlaka sektörde çalışıp deneyimlemek, problemi görmek ve çözüm ortaya koymak gerekiyor. Başka faktörler de var ama ancak ondan sonra kendi girişiminizi yapabilirsiniz. Bizim girişimimiz böyle oldu" dedi.
"ZİNGAT BENİM DÖRDÜNCÜ GİRİŞİMİM"
En başında başaramayacaklarını düşündüğünü aktaran Erkek, "Ama 'başaramayacağım' korkusuyla girişim yapmak doğru değil. Bu korkuyla girilirse zaten kaybedilir. Başaramayacağınızı düşündüğünüz yerleri görüp ona yönelik çözümler ürettiğiniz zaman başarılı olursunuz. Yine de başarısızlık söz konusudur. Kötü bir şey de değildir. Mesela, Zingat benim dördüncü girişimim. İlk girişimlerim başarısızlıkla sonuçlandı. Kaybedersiniz öğrenirsiniz, eğer oradan ders çıkarıyorsanız bu da bir başarıdır. Girişimcilere önerim, ilk problemde vazgeçmesinler, yeniden denesinler. Girişimcilik hayatı tozpembe değildir ama sonunda o tozpembe vardır. Başarılı olduk ama burada bırakmıyoruz, geldiğimiz nokta olmamız gereken nokta değil. Sürekli piyasayı dinleyeceğiz, kullanıcı odaklı çözümler üreteceğiz ve çok çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Swap for dummies gibi olmuş. Özgür Demirtaş'ı çok sevmesem de gayet anlaşılır buldum tanımını;
1) Londra piyasasında Dolar /TL swap faizleri %90 sonra
da%200 leri geçti. Bu bir çok kişinin dikkatini çekti. Malum Finansal okur
yazarlık seviyesi düşük olunca da bir çok bilgi kirliliği peş peşe geldi. Kısaca
bu konuda yazacağım. Dün de yazdım oradan alıntı ile başlayayım.
2)“Elinizde TL varsa onu satıp istediğiniz para birimini
alırsınız. Bunun için bir faiz ödemeniz gerekmez. Ama Elinizde TL yoksa onu
ödünç almanın bir maliyeti vardır. Bu swap faizi TL’si olmayanın TL alıp onu
açığa satıp, Dolar almasının maliyetidir” demiştim. Daha da anlatayım
3) Swap demek takas demektir. Paranın olmadığı zamanları
düşünün, o zaman da takas yapıyorduk. Tavuğumuzu verip Elma, Elmamızı verip
tahta alıyorduk vs. Bunu da ona benzetin.Swap piyasasında iki taraf iki para
birimini takaslıyor.Bir de Long ve Short etmek deyimlerini öğrenelim:
4) Long etmek bir şeyi satın almak demektir. Shortlamak ise
elinizde olmayan bir şeyi satmak demektir. Elimizde olmayan bir şeyi nasıl
satarım diyeceksiniz. Elinizde olmayan şeyi satmanız için Ödünç almanız
gerekir.
5) Tabi Ödünç almanın bir maliyeti vardır. Kimse size malını
bedavaya ödünç vermez.
6) Biri bir şeyi Shortlayacaksa, yani açığa satacaksa onun değerinin düşeceğini düşünüyor demektir. Ne yapar? Önce o şeyi ödünç alır ve onu açığa satar (diyelim ki 100 Liradan sattı), sonra değer kaybedince geri alır (diyelim ki
70 liradan geri aldı).Bu işlemden 30 Lira kar etti
7) Ama bu NET karı değildir. Çünkü açığa sattığı günden geri
aldığı güne kadar geçen süre için kendisine yazan Ödünç masrafını vermesi
gerekir. 30 Lira karından bu faizi düşünce, bir de alım satım masraflarını
düşünce geriye net karı kalır.
8) Şimdi Swap, Long ve Short etmenin ne olduğunun üzerinden
kısaca geçtik. Gelelim Londra piyasasındaki TL swap faizlerine. Bu rakam TL
shortlamak yani TL satmak (TLyi de Dolar almak için satıyorlar) için TL
bulmanın maliyetidir. Yani Bizim Merkezin verdiği FAİZ falan değildir.
9) Peki ne oldu da Londra TL swap faizi fırladı? Yabancı
yatırımcı Dolar/TL nin yükseleceğini düşündüğü için TL satıp Dolar almak istedi
(Yani TL SHORT, Dolar LONG olmak istedi). TL’si olmadığı için ne yapması
gerekti? Londra piyasasından TL bulması gerekti.
10) TL bulmak da oldukça zorlaşmıştı. Niye? Çünkü Londra
piyasasına TL sağlayan bankalar TL miktarını kıstılar. Niye? Çünkü Ağustos 2018
deki kanun maddesiyle Türkiye’de yerleşik Bankaların yurtdışı piyasalara
sağlayacakları toplam TL miktarı Özsermayelerinin %25i ile kısıtlı idi
11) Şimdi yabancı bir yandan TL bulup onu Shortlayıp, Dolar
almak istiyor ama bir yandan da TL bulma ve o TL pozisyonunu taşıma maliyeti
Yıllık %90 ve %200 lere çıkıyor. O zaman ne yapacak? Olan uzun Dolar
pozisyonunu kapayacak ve bu işe de girmeyecek.
12)Yani TL’nin Dolar karşısında düşüşüne SPEKULATİF oynayan
yabancı yatırımcının canı feci yanmış oldu. Ne güzel işte yansın
diyebilirsiniz. Ama öyle basit değil.Basit olsa: sonuna kadar kısarsınız TL
arzını, Dolar/TL de yere çakılır.Ama bunu bir müddet yaparsınız.Sonra ne olur?
13)Sonra: Yabancı yatırımcı, Uluslararası swap
piyasalarından TL bulma maliyeti fırlayınca elinde Türk varlıkları varsa onları
satıp TL bulur. Yani nolur? Borsa’da Türk şirketlerine yatırımı varsa onları
satar TL bulur ve Borsa çakılır.Nitekim bu oldu mu? Aynen dediğim gibi oldu.
14) Borsa satışından sonra elinde Türk tahvili varsa onu da
satar TL bulmak için. Tahvil satınca ne olur, tahvil fiyatı düşer, ucuzlayan
tahvillerin faizi artar. Peki Tahvil faizi de bugün fırladı mı? Evet fırladı
%18 küsürlerden % 19.53’e çıktı. Aynen dediğim gibi oldu.
15) Yabancının TL bulma ihtiyacı ve iştahı daha da artarsa
elindeki Likid olmayan varlıkları da satmaya kadar gider.
Kısaca: Swap faizlerinin artması TL’yi Satıp Dolar almak
isteyen Spekulatif yatırımların önünü kısa vadede kesip işimize yarar ama uzun
vadede,TL bulamayan yabancı yatırımcıyı düşman eder, TL’nin itibarını düşürür,
Borsa ve Tahvilimizi sattırır. Yeni yatırımcıyı kaçırır. Sevgiler
Siz ne düşünüyor sunuz?
.stl uzantılı, editlemeyle uğraşmayacağım, basıp çıkartacağım modeller istiyorum. Bunun için kaynak tavsiyesi istiyorum.
1-) KURCALAMAK –
ÇOCUKLAR BİR ŞEYLER ÜRETEREK ÖĞRENİR ake: Kurcalamak (Çocuklar Bir şeyler
Üreterek Öğrenir) ile kurcalama eyleminin iyi bir şekilde yapılmasının nasıl
kullanılabileceğini, hatta kurcalamanın ne olduğunu keşfedeceksiniz. Yazar Curt
Gabrielson kurcalamayı kolaylaştırmak için pratik bilimle uğraşarak, yani
gerçek nesnelerle öylesine oynayarak bilim öğrendiği 20 yılı aşkın tecrübesini
okurlarla paylaşıyor. Çocukların sürekli olarak elleriyle bir şeyleri
kurcalamasını nasıl sağlayabilirsiniz? Cevap veremediğiniz sorular karşısında
ne yapıyorsunuz? Bir şeyleri kurcalayan çocukların bir şeyler öğrenip
öğrenmediğini nasıl anlayabilirsiniz? Gerçek nesnelerle öylesine oynamak ile
öğrenmek arasında bir fark var mıdır? Kurcalayarak bir şeyler öğrenme düşüncesi
çok da radikal bir düşünce değildir. İlk zamanlardan beri biz insanlar, ne
zaman daha fazla şey öğrenmek istesek, bunu ellerimizi kirleterek ve gerçek
şeyleri dikkatle inceleyerek en etkili bir şekilde başardık.
2-) Arduino Proje El Kitabı Arduino Proje El
Kitabı başlangıç seviyesi için ideal, az maliyetli Arduino kart kullanan
elektrikli projeler derlemesidir. Az sayıda bileşen, bir Arduino ve bir
bilgisayar kullanarak ışık gösterileri ve oyunlardan ultrasonik güvenlik
sistemlerine kadar pek çok şeyi kurmayı ve programlamayı öğreneceksiniz.
Öncelikle Arduino’ya bir giriş yapacak ve bileşenlere ve araçlara ilişkin
önemli bilgiler edineceksiniz. Daha sonra isterseniz sırayla, isterseniz
gözünüze takılan projeleri yapmaya başlayabilirsiniz. Her bir proje basit
talimatlar, renkli fotoğraflar, devre şemaları ve tüm gerekli kodları içerir.
3-) SIFIRDAN MAKER OLMAYA Bir startup
şirketindeki işini kaybetmesi David Lang’in başına gelen belki de en iyi şey
oldu. Bu, onun için uyanış çağrısı oldu: Gerçek anlamda tek becerisi bilgisayar
başında oturmaktan ibaretti. İşten çıkarılmayı bir ders olarak kabul edip
kendisini bir şeyler “üretmeye” adamaya karar verdi. Fakat lehim demiri ile saç
maşası arasındaki farkı bile doğru düzgün bilmiyordu. Sonraki birkaç ay içerisinde
bu durumu değiştirdi. Doğramacılıktan elektroniğe kadar her şeyin dersini aldı
ve yeni dijital üretim araçlarına karşı özel bir ilgi geliştirdi. Sıfırdan
Maker Olmaya, David Lang’in maker hareketi içerisinde meraklı bir seyirciden,
aktif bir katılımcıya dönüşme hikâyesidir. Bu kitapta Lang öğrendiği en önemli
dersleri paylaşıyor ve bu deneyimlerinin nasıl ona açık kaynaklı su altı
keşfine odaklanan bir DIY topluluğu ve ürün yelpazesi olan OpenROV’u kurmasına
olanak sağladığını anlatıyor.
4-) ARDUİNO KULLANMAYA
BAŞLARKEN Arduino, Maker Hareketini kasıp kavuran açık kaynaklı elektronik ürün
prototip çıkarma platformudur. Piyasaya sürülen en son Arduino sürümüne göre
güncelleştirilmiş olan bu Arduino Kullanmaya Başlarken kitabı sayesinde hemen
prototip çıkarmaya başlayabileceksiniz. Projeniz için gerekli parçaları elde
etmekten, son dokunuşları yapmaya kadar ihtiyacınız olan bütün bilgileri bu
kitapta bulacaksınız. Arduino’yu kullanmaya başlamak oldukça kolaydır. Bu
kılavuzdaki giriş örneklerini kullanmak için bir Arduino Uno veya Leonardo, bir
USB kablosu, bir LED ve bir dirençtir. Kullanımı kolay olan, ücretsiz ve özgür
Arduino geliştirme ortamı Mac, Windows ve GNU/Linux işletim sistemlerinde
çalışır. Siz de bu inanılmaz (ve eğitici) platformu keşfetmiş yüz binlerce
meraklıya katılın.
5-) MAKERLAR YARATMAK – GENÇLER, ARAÇLAR VE
İNOVASYONUN GELECEĞİ Yazar Dr. AnnMarie Thomas mühendislik öğrencilerine
tasarım projelerinde rehberlik ettiği süreçte bu soruya cevap olabilecek bir
ilham kaynağı buldu. Thomas daima iyi okuyan, sınavlarda başarılı olan ve zeki
olduğundan şüphe duyulamayacak öğrencilerle tanışıyordu ancak bu öğrencilerin
hiçbirisi kendi elleriyle bir şey üretmemiş oluyordu. İşte bu onları bir adım
geride tutuyordu. AnnMarie, çocukluk deneyimlerinin bir şeyler üreten makerlara
dönüşmelerindeki etkisini anlayabilmek için düzinelerce yetişkin makerla
görüşmeler yaptı. Bu incelemesi onu, görüşmecilerin çocukluklarına ve kendi
küçük çocuklarına birer maker olmaları için uyguladıklarına taşıdı.
6-) RESMİ SCRATCH JR.
KİTABI Scratch Jr, iPad ve Android tabletlerde çalıştırılabilen, ücretsiz ve
giriş seviyesinde bir programlama dilidir. Dünya genelinde milyonlarca çocuk
tarafından kullanılan Scratch’ten ilham alarak oluşturulan bu programlama dili,
küçük yaştaki çocukların kendi animasyonlarını, interaktif hikâyelerini ve
dinamik oyunlarını oluşturmalarına olanak sağlamaktadır.
7-) Yaratıcı Yazarlık
Defteri Yaratıcı yazarlık teknikleri üzerine yeni ve ilginç bir kaynak eser.
Yazan, yazmak isteyen herkese önerilir. Bu kitaptaki yazı pratikleri ilginizi
çekecek, ufkunuzu genişletecek.
Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking’in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi. Bu gözlemlere, evrenin başlangıcından 300.000 yıl sonrasını araştıran ve Hawking’in varlığını ileri sürdüğü uzayzaman dokusundaki kırışıklıkları tespit eden Kozmik Ardalan Kâşifi COBE uydusunun son bulguları da dahildir.
Kaleme aldığı özgün metne kendisinin son araştırmasından ve en son gözlemlerden edindiğimiz yeni bilgileri katma arzusuyla Hawking, kitabının elinizdeki son baskısı için yeni bir önsöz yazmakla kalmadı, aynı zamanda solucan delikleri ve zaman yolculuğuyla ilgili çok etkileyici yepyeni bir bölüm kaleme alarak kitabını güncelledi.
“Canlı ve kışkırtıcı.. Hawking doğal bir öğretmen yeteneğine sahip: kolay anlaşılır yazıyor, mizah katıyor ve günlük yaşamdan örnekler veriyor.” -The New York Times
“Tekerlekli sandalyede oturmasına karşın Hawking’in zihni uzayın sonsuzluğunda her yere ulaşıyor ve evrenin gizemlerini açıklıyor.” -Time
“Usta işi.” -The Wall Street Journal