Günümüzün rekabetçi iş dünyasının merkezindeki en ayırt edici noktaların başında artık inovasyon geliyor. Türkiye’nin de üretim, sanayi ve ticaret gibi uluslararası rekabette söz sahibi olmasını sağlayacak planlamalarının temelinde inovasyon yer alıyor.
Yapay zekâ (AI), makine öğrenimi ve diğer bilişsel otomasyon teknolojilerinin uygulandığı projelerde, kurum içindeki sistemlere kıyasla bulut bilişim sistemleri 20 kat daha hızlı analiz işleme fırsatı veriyor. Kendi sistemlerine yatırım yapmak yerine, zorlu işleri bulut üzerinde halletmek ise yüzde 45 ekonomik tasarruf sağlıyor. Bunun yanında teknik uzmanların harcadığı zaman yüzde 60 azalırken, yeni uygulamaların hayata geçirilmesi saatler mertebesine düşüyor.
Uygulamaları bulut ortamlarında tutmanın gittikçe yaygınlaştığına değinen Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Esnek ve ölçeklenebilir yapılar, kurumsal kullanıcıların bulut bilişim teknolojilerini daha çok tercih etmesine sebep oluyor. Maliyetleri en düşük seviyede tutarken, yapılan işe uygun sistemlerin hazır bulunması, her zaman erişilebilir ve hızlı uygulama geliştirme imkânı gibi avantajlar bulutu farklı kılıyor. Bulut bilişim teknolojisi ile işletmeler altyapı yerine işlerine odaklanarak inovasyona daha fazla vakit ayırabiliyorlar” dedi.
Sanallaştırma teknolojileri ile esnek ve verimli kaynak yönetimi, enerji tasarrufu, çok daha az fiziksel sunucu kullanılarak çok daha fazla iş yükünün üstlenilebilmesi; kesintisizlikte artış ve çok daha etkili bir felaket kurtarma yönetimi sağlanabiliyor. Türkiye’deki sayılı VMware bulut iş ortakları arasında yer alan Radore; on binlerce servis sağlayıcının pek çok farklı bulut hizmetini kullanıcılara ulaştırabiliyor. Radore VMware bulut iş ortaklığı kapsamında müşterilerine kiralama modeliyle sanallaştırma hizmetlerini sunabiliyor. Bu sayede kullandığın kadar öde modeliyle her boyutta ihtiyaca uygun çözüm sağlanabiliyor.
Bununla birlikte Radore’de sanallaştırılmış sunucuların kolay bir şekilde yönetilebilmesini ve kaynakların verimli şekilde kullanılmasını sağlayan yönetim panelleri bulunuyor.
NASA, uzayı keşfetme konusunda insanlığın en önemli öncülerinden biri. Kuruluşun, sonsuz uzay hakkında bilgi toplamak amacıyla kullandığı yüzlerce farklı ekipmanı var.
Bu ekipmanlardan biri de NICER adlı araç. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun üzerinde bulunan bu araç, X ışınları ile evreni inceliyor. Uzay İstasyonu, 93 dakikada bir dünya etrafında bir tur atıyor. Gece gökyüzüne denk geldiğinde ise araç evrenden gelen X ışımalarını inceliyor. Sonuç olarak ortaya bu inanılmaz fotoğraf çıkıyor.
Fotoğraftaki halka yapıların sebebi, ışın kaynaklarının zaman içerisinde gerçekleştirdikleri yolculukları. Parlak olan bu dalgalar, radyasyon kaynaklarının yoğunlaştığı noktaları gösteriyor. Sabit duran aşırı parlak noktalar ise X ışınlarının en yoğun olarak geldiği ve aracın en çok odaklandığı bölgeleri temsil ediyor.